"Sana selam olsun. Seni affetmesi için Rabb'imden bağışlanma dileyeceğim. Kuşkusuz O, bana çok lütufkardır. "
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kale | dedi | |
2 | selamun | selam | |
3 | aleyke | sana | |
4 | seestegfiru | mağfiret dileyeceğim | |
5 | leke | senin için | |
6 | rabbi | Rabbimden | |
7 | innehu | çünkü O | |
8 | kane | ||
9 | bi | bana | |
10 | hafiyyen | çok lutufkardır |
İbrahim, "Selam sana" dedi. "Rabbimden senin için af dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkardır."
(İbrahim) şöyle demişti: "Selam sana! Rabbimden senin için bağışlanma dileyeceğim.* Şüphesiz ki O, bana lütufkârdır.
"Sana selam (barış) olsun" dedi, "Senin bağışlanman için Efendim'e yalvaracağım; O, bana karşı çok merhametlidir."
"Sana selam olsun. Seni affetmesi için Rabb'imden bağışlanma dileyeceğim. Kuşkusuz O, bana çok lütufkardır.*"
İbrahim dedi ki: "Esenlik ve güvenlik içinde kal! Rabbimden senin için bağışlanma dileyeceğim.* O, bana daima iyi davranır.
"Sana selam olsun!" dedi; "Senin için, Efendimden bağışlanma dileyeceğim. Kuşkusuz, O, bana İyilik Yapandır!"
(İbrahim): "Sen sağlıcakla kal!" dedi, "Seni bağışlaması için Rabbime yalvaracağım; çünkü O, bana karşı oldukça lütufkardır!
Dedi: "Selam sana! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı çok lütufkardır."
(İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi.
İbrahim: "Selam sana, senin için Rabbimden af dileyeceğim; çünkü O, bana karşı çok lütufkardır.
(İbrahim:) "Sana selam olsun!" diye cevap verdi, "Rabbimden seni bağışlamasını isteyeceğim: Çünkü O bana karşı hep lütufkar olmuştur.
İbrahim, şöyle dedi: "Esen kal! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Şüphesiz O, beni nimetleriyle kuşatmıştır."
Dedi: selam sana, senin için rabbıma istiğfar edeceğim, çünkü o bana çok lütufkardır
(İbrahim): "Selam sana, (esenlik içinde kal), dedi, senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana çok lutufkardır."
(İbrahim:) "Selam üzerine olsun, senin için rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi.
(İbrahim şöyle) dedi: "Üstüne selamet. Senin için Rabbime istiğfar edeceğim. Çünkü O, bana çok lutufkardır".
İbrahim dedi ki: Selam olsun sana, senin için Rabbımdan mağfiret dileyeceğim. Zira O, bana karşı çok lütufkardır.
İbrahim: - Selam olsun sana dedi. Senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Zira o buna çok lütufkardır.
İbrahim: "Selamet, esenlik içinde kal, dedi. Rabbimden senin için af dileyeceğim. O gerçekten bana karşı çok lütufkardır.
(İbrahim) dedi ki: "Selam üzerinde olsun. Senin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim. Muhakkak ki O, bana çok ikramda bulunandır" dedi.
'Sana selam (barış) olsun,' dedi, 'Senin bağışlanman için Rabbim'e yalvaracağım; O, bana karşı çok merhametlidir.'
"Sana selam olsun. Seni af etmesi için Rabb'imden bağışlanma dileyeceğim. Kuşkusuz O, bana çok lütufkardır."*
He said: "Peace be upon you, I will ask forgiveness for you from my Lord. He has been most kind to me."
He said: “Peace be upon thee! I will ask forgiveness for thee of my Lord; He is gracious towards me.
He said, ‘Peace be upon you. I will ask my Lord to forgive you. He has always honoured me.
He said, "Peace be upon you. I will implore my Lord to forgive you; He has been Most Kind to me.
He said: "Peace be upon you, I will ask forgiveness for you from my Lord. He has been most kind to me."
He said, "Peace be upon you, I will ask forgiveness for you from my Lord. He has been most kind to me."